- Rusya’nın desteğiyle balkanlarda yaşayan slav halk arasında Osmanlı devletinden ayrılmak amacıyla başlayan karışıklıklara Balkan bunalımı denir. Bu ayaklanmalar 1875’te Bosna Hersek’te başlamış ve balkanlara yayılmıştır.
- 1876’da İngiltere’nin isteği ile Balkan olaylarını görüşmek ve Osmanlı-Rus anlaşmazlığını gidermek için İstanbul’da bir konferans (Tersane Konferansı) düzenlenmiştir.
- Tersane Konferansı’nde Osmanlı aleyhie karar çıkmasını engelemek amacıyla padişah II.Abdülhamit tarafından I.Meşrutiyet ilan edilmiştir.
- Bu konferansa Avusturya, Almanya, İngiltere, Rusya, İtalya ve Osmanlı Devleti katılmıştır. İstanbul Konferansında Avrupa devletleri Osmanlı Devleti’nden, Sırbistan ve Karadağ’dan askerlerini çıkarmasını, Bosna, Hersek ve Bulgaristan’a özerklik vermesini ve Balkanlarda ıslahat yapmasını istediler.
- Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince bu kez Londra’da bir konferans daha düzenlenmiştir.
- Avusturya, Almanya, İngiltere, Rusya ve İtalya’nın katıldığı bu konferansta “Osmanlı Devleti, Hristiyan halk için söz verdiği reformları yerine getirecek, protokolü imzalayan devletlerin elçileri, reformları denetleyecektir.” kararı çıkmıştır.
- Osmanlı Devleti, katılmadığı bu konferansın onur kırıcı isteklerini kabul etmeyince Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştır. Savaş Balkanlar ve Kafkasya olmak üzere iki cephede yaşanmıştır. Bu savaş Rumi takvime göre 1293 yılında meydana gelmiştir.
- İngiltere ilk kez bu savaş sırasında Rusya’ya karşı Osmanlı toprak bütünlüğünü koruma politikasından vazgeçmiştir. Osmanlı- Almanya yakınlaşmasından rahatsız olan İngiltere Rusya’ya; Süveyş Kanalı’na dokunmadığı, Boğazlarla ilgili statünün bozulmadığı takdirde savaşta tarafsız kalacağını bildirmiştir.
- Rus kuvvetleri Balkanlarda Bulgaristan topraklarını işgal ederek Edirne’ye doğru ilerlemiştir. Ancak Rusya Şıpka Geçidi’nde Süleyman Paşa’nın, Plevne önlerinde de Gazi Osman Paşa’nın başarılı savunmalarıyla karşılaşmıştır. Ancak dört ay sonunda Plevne müdafaası başarısız olmuş ve Gazi Osman Nuri Paşa esir düşmüştür. Bu mücadelelerde Balkan milletlerinin Ruslara yardım etmesi de mağlubiyetin sebeplerindendir.
- Plevne Muharebelerindeki üstün savunmasının ardından Sultan II. Abdülhamit tarafından “Gazi” unvanına layık görülmüştür. Atatürk’ün kendine örnek aldığı tek asker Gazi Osman Paşa’dır.
- Kafkas cephesinde Osmanlı ordusunun başında Gazi Ahmet Muhtar Paşa bulunuyordu. Osmanlı ordusu ilk zamanlarda başarılı olduysa da Ruslar daha sonra Kars ve Ardahan’ı ele geçirip Erzurum’a kadar ilerlemişlerdir. Erzurum halkı, Nene Hatun adlı kahraman Türk kadınının etrafında toplanarak Rusları Aziziye tabyalarında durdurmuştur. Ancak Doğu Anadolu’da yaşayan Ermenilerin Ruslar ile işbirliği yapması sonucu ateşkes istemiştir.
- Bu savaşın sonlarına doğru padişah II.Abdülhamit kendisine verilen yetkiye dayanarak Meşrutiyet yönetimine son vererek meclis’i süresiz olarak kapatmıştır. Böylece 1908’e kadar sürecek olan İstibdat dönemi başlamıştır.
Yapılan Edirne Ateşkes Antlaşması sonrasında taraflar arasında 1878’de Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmaya göre;
- Büyük bir Bulgaristan Krallığı kurulacak,
- Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak,
- Kars, Ardahan, Batum, Doğu Beyazıt Rusya’ya bırakılacak,
- Bosna Hersek’e özerklik verilecek,
- Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek,
- Girit ve Ermenilerin bulunduğu yerlerde ıslahatlar yapılacaktı.
- Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurdurup bölgede nüfuz sahibi olmak isteyen Rusya, Ayastefanos Antlaşması’nın 16. maddesine, Ermeniler lehine madde koydurarak Ermeni sorununu ilk defa uluslararası bir belgede yer almıştır.
- 93 Harbi sırasında hem Kafkaslardaki Rus ve Ermenilerin zulümleri hem de Balkanlardaki Bulgar ve Rus askerlerinin saldırıları bu bölgelerden Anadolu’ya bir milyon Türk’ün göç etmesine yol açmıştır. Böylece ilk kez Balkanlardan Anadolu’ya göçler başlamıştır.
Rusya’nın Balkanlarda güçlenmesinden rahatsız olan İngiltere’nin başını çektiği Avrupa devletleri antlaşma şartlarının yeniden gözden geçirilmesi için Berlin’de bir konferans düzenlemişlerdir. İngiltere, Osmanlı Devleti’nden Ayastefanos Antlaşması’nın şartlarının hafifletilmesi karşılığı Kıbrıs’ın yönetiminin kendisine verilmesini istemişledir. Kıbrıs’ın geçici olarak İngiltere’ye verilmesi sonucu Ayestefanos Antlaşması yürürlüğe girmemiştir. Bu açıdan Sevr antlaşmasına benzetilebilir.
Yapılan görüşmeler sonucunda Ayastefanos Antlaşması’nı ortadan kaldıran Berlin antlaşması (1878) imzalanmıştır.
Bu antlaşmaya göre;
- Bulgaristan üçe ayrılacak, ( Osmanlı, Makedonya, Özerk bölge olarak)
- Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak,
- Kars, Ardahan, Batum Rusya’ya; Doğu Beyazıt Osmanlıya verilecek,
- Bosna Hersek Osmanlı toprağı sayılacak ancak yönetimi, geçici olarak Avusturya’ya bırakılacak,
- Girit ve Ermenilerin oturdukları yerde ıslahatlar yapılacaktı.
- Ayastefanos Antlaşması’nın Ermenilerle ilgili 16. maddesi Berlin Antlaşması’nın 61. Maddesi olarak yer aldı. Böylece Ermeni meselesi dünya kamuoyuna ve uluslararası antlaşmalara girerek uluslararası sorun haline gelmiş oldu. Avrupa devletlerinin Türk-Ermeni ilişkilerinde müdahale hakkı doğmuş oldu.